Kırşehir Express Gazetesi

SİZCE DE BİR GARİPLİK YOK MU?

SİZCE DE BİR GARİPLİK YOK MU?
Halil Durukafa( halildurukafa@kirsehirexpressgazetesi.com )
23 Aralık 2024 - 10:09

Tarih boyunca devletler; subliminal mesajlar, propaganda ve psikolojik manipülasyon tekniklerini kullanarak halklarını yönlendirdiler veya dış güçlere mesaj verdiler.
Mesela;
Ayasofya’nın yeniden camii olarak ibadete açılması, hem iç siyasette hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu karar, Türkiye’nin kendi tarihine ve egemenliğine vurgu yaparak, özellikle Batı’ya karşı bağımsız bir duruş sergileme mesajı olarak yorumlandı. Yorum doğru mu? Tartışılır.
Papa Francis’in Ermenistan’ı ziyareti sırasında “soykırım” kelimesini kullanması, Türkiye’ye yönelik bir mesaj olarak algılandı. Bu durum, tarihsel bir konu üzerinden diplomatik baskı kurma amacı taşıyan bir eylem olarak değerlendirildi. Yorum doğru mu? Tartışılır.
Mahatma Gandhi, İngilizlerin tuz üzerindeki tekelini protesto etmek için 240 kilometrelik bir yürüyüş yaptı ve tuz üretti. Bu, İngiliz sömürge yönetimine karşı pasif direnişin ve bağımsızlık mücadelesinin güçlü bir sembolü olarak değerlendirildi.
Osmanlı sultanlarının Mekke ve Medine’ye Kabe’nin anahtarını göndermesi, İslam dünyasına olan hâkimiyetin ve halifelik iddiasının sembolik bir göstergesi olarak değerlendirilir.
Şu örneği çok seviyorum;
1940 yılında Almanya’nın Paris’i işgal etmesi sonrasında Adolf Hitler, Eyfel Kulesi’nin tepesine çıkmamış ve Fransız direnişini küçümsemek için kuledeki asansörleri devre dışı bıraktırmış. Bu, “Fransa’nın boyun eğdiği” mesajını vermek için kullanılan sembolik bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Gelelim günümüze; Türkiye, 2011’den sonra Esad rejimine karşı sert bir söylem benimsenmişti. Öyle ki Suriye iç savaşı sırasında “Şam’da bulunan Emevi Caminde namaz kılma” söylemi dile getirilmişti. Bu söylem, Suriye rejimini değiştirme hedefinin ve bölgesel bir liderlik iddiasının altını çizen güçlü bir simgesel mesaj olarak yorumlandı. Ve oldu.
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Şam’daki Emevi Caminde namaz kıldı. Burası da ilginç, neden İbrahim Kalın? Mesela, ordu komutanı değil, Dış İşleri Bakanı değil, Milli Savunma Bakanı değil de MİT? Bence “Bu işi biz “Milli İstihbarat Teşkilatımızla yaptık.” Mesajı verildi. Doğru mu? Bilemiyorum ben öyle algıladım. Ayrıca HTŞ liderinin Kalın’ın şoförlüğünü yapması da çok ilginç. Kalın arkada otursaydı. Çok daha keyifli olurdu ama yan yana olmaları. Bu işi beraber yaptık mesajı değil midir?
Bu algılıyı ABD Başkanı Trump’da konuşmasında doğruladı. Avrupa Birliği’de…
Fakat anlamadığım bir şey var. ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağını açıklayarak büyük bir diplomatik kriz yaratmıştı. Bu hamle, Ortadoğu’daki dengeleri değiştirme hedefiyle hem İsrail’e güçlü bir destek mesajı hem de bölgedeki diğer ülkeler üzerinde baskı yaratmayı amaçlıyordu. Bu da bir subliminal mesaj, propaganda ve psikolojik manipülasyon örneği değil mi? Evet. Bu da bir manipülasyon… örneği. E! Bu hareketten sonra ABD’nin uluslar arası arenada güçlü duruş sergilediği algısı pekişti. Dolara olan güveni artırdı. ABD’nin küresel ekonomik liderliğini güçlendirdiği ortada…
Peki, bizde niye böyle olmuyor. Bir gariplik yok mu? Yani, dolar neredeyse euro’yu yakaladı. Normalde dolar, euro ve altının düşmesi, TL’nin değer kazanması lazım değil mi? Sizce de bir gariplik yok mu? Ben mi yanlış yorumluyorum.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.